bugün

entry'ler (2215)

tucker and dale vs evil

2010 yapımı, başrolde Katrina Bowden, Alan Tudyk ve Tyler Labine'i izlediğimiz, evil dead'den bildiğimiz bir ormanın derinliklerinde yazlık niyetine satın aldıkları eve tatile giden Tucker ve Dale isimli taşralı, saf ve iyi kalpli iki kafadarın yolda bir grup üniversiteli gence rastlamalarıyla, gençlerin bunları filmlerde görülen sapık, seri katil tiplerden sanmaları sonucu yaşananları izlediğimiz, korkı komedi türünü en güzel şekilde harmanlayan matrak ve eğlenceli film.
the babysitter gibi korku filmleri klişelerini suyunu çıkatrmadan tiye alarak bolca güldürmeyi başarıyor. Kafa dağıtmak isteyenlere öneririm. Şiddet ve kanın yoğun olduğunu da belirteyim.

suffering hour

2011 yılında kurulmuş olan birleşik devletler çıkışlı Black/Death Metal grubu. ikinci uzun çalar albümleri The Cyclic Reckoning geçtiğimiz günlerde piyasaya çıktı (albüm bilgisi)
Şarkı sözleri ölüm ve yaşam, hüzün, hayatın berbatlığı, varoluşun arkasındaki derin boşluğa dair. Grup üyeleri, Dead Congregation, The Chasm ve Mgla'den etkilendiklerini belirtirken tarzlarını `cosmic blackned death metal' olarak tanımlıyor. Rifler ve atmosfer bu türlerin başarılı birer harmanı iken tempoda ki değişiklikler, vokal çeşitliliği ve aralıksız çalan bateri tek düzeliğin önüne geçiyor.

mr destiny

Başrolde james belushi; ona yardımcı rollerde linda hamilton, michael caine, jonn lovitz ve rene russo gibi sevdiğimiz isimlerin olduğu, kaderi sorgulama üzerine 1990 yapımı komik ve eğlenceli film.
Larry Burrows orta direk bir adam, çok sevse de artık sıkıldığı bir karısı ( linda hamilton) , sıkıldığı bir işi var. Çakıştığı şirkette ise hak ettiği değeri görmediği gibi patronun kızına da (rene russo) eskiden yanık. Tek ve büyük pişmanlığı ise lisede iken maçta beysbol topuna vuramamış olması; şayet o gün o topa vurmuş olsa bugün hayatı bambaşka olurdu diye düşünmekte. Derken birgün herşey ters gidiyor, arabası ücra bir köşede ki barın önünde bozuluyor ve çekiciyi beklerken barmene bu pişmanlığını anlatıyor. O da buna karşılık bir kokteyl veriyor ve Larry o güne lisedeyken o topa vurmuş olarak devam ediyor...

Film bilgisi için bağlantı :

america s sweethearts

Başrollerini john cusack, julia roberts, Catherine Zeta-Jones, Hank Azaria ve billy crystal'ın paylaştığı, birbirinden ayrılan iki film yıldızı çiftin eğlenceli hikayesini izlediğimiz 2001 yapımı film. Bu eski aşıklar bir zamanlar birbirlerini ne kadar sevseler de artık nefret etmektedirler. Fakat bir sorun vardır; aşk yaşayıp örnek gösterildikleri bir dönem de başladıkları filmin tanıtımı hâlâ devam etmektedir ve tanıtım süresince seyirciye hâlâ berabermiş gibi görünmeleri gerekir. Ne var ki iki eski aşık hali hazırda başkalarına aşık olmuştur bile...
Oldukça güzel bir film. Alıştık romantik komedi filmlerinin bir başka çeşidi olsa da işlediği konu ve sinema dünyasını tiye alışı oldukça eğlenceliydi. Kadro da birbirine çok iyi uyum sağlamıştı; izlemeden önce birileri sırıtacak sanmıştım ama hiç de öyle çıkmadı.

harakiri for the sky

2011 yılında kurulmuş olan Avusturya çıkışlı post-black metal grubu. Grup üyelerinden J.J. Vokal icra ederken, m.s'i tüm enstrümanlarda dinliyoruz. Yeni ve beşinci albümleri Mære geçtiğimiz günlerde çıkışını yaptı Albüm içeriğine dair bağlantı :

Şarkı sözleri depresyon ve intihar üzerine. Müzikal anlamda tam bir black metalden ziyade, post rock/ shoegaze denebilir. Bu bakımdan ilk defa black metal dinleyeceklerin türe yakınlaşması için ideal olacaktır. Önceki albümleri Arson'a göre daha melodik, keman çıkarılmış ve orta tempolu rifler eşlik ediyor.

arachnophobia

Başrollerinde Jeff Daniels, Harley Jane Kozak, julian sands ve John Goodman gibi isimlerin olduğu 1990 yılı yapımı Komedi, Korku, Gerilim filmi. venezuela'ya araştırma için giden bilim adamları daha önce keşfedilmemiş, çok saldırgan ve ölümcül bir örümcek türü bulurlar. Adını general koydukları bu tür ilk kurbanı ile tabuta girer ve abd'de küçük bir kasabaya, buranın yeni doktorunun (Jeff Daniels) evine yuvasına yapar. Doktorun ise örümcek korkusu vardır. Derken kasabada kaynağı belli olmayan sıralı ölümler başlar...
izlemeden önce saçma sapan bir filmdir düşüncesine soksa da aslında öyle olmadığını, çok güzel bir konuya iyi bir kurguyla değindiğini ve keyifle izlettiğini görüyoruz.

bull

Yönetmenliğini Annie Silverstein'ın yaptığı, başrolde Rob Morgan ve Amber Havard' ın bulunduğu Amerikan bağımsız sinemasından, Houston'ın varoşlarında geçen 2019 yapımı iyi bir dram filmi.

Abe geçirdiği sakatlık sonrası emekli olmuş ünlü bir rodeocu. Artık para kazanmak için rodeo meydanlarında boğayı sakinleştirmek, biniciyi kurtarmak ve bazen de palyaçolara destek olmak zorunda. Ara sıra da yetenekli gençlere ders vermekte. Kris ise hapiste olan annesi yüzünden büyük annesinin yanında kalan, başına belaya sokmaktan geri durmayan bir genç kız. Bir gün bu belaya haylaz arkadaşları ile Abe'in evine izinsiz girerek ve sarhoş olarak bulaşıyor. Ceza olaraksa, Abe "tamam" diyene kadar verdiği işleri yapacak. Derken aralarında ki nefret rodeo ile yumuşuyor ve genç kızımız Kris rodeocu olma yoluna adım atıyor.
Genel hatlarıyla izleyeni ekrana bağlamayı başaran, öyle çok da mesaj kaygısı falan gütmeyen ve Amerika varoşlarında ki hayatı bize sade bir dille anlatan güzel bir drama. Fazla beklentiye girmeden, boş zamanınızda izlerseniz keyif alırsınız.
film ve altyazı bilgisi için bağlantı:

psycho ii

alfred hitchcock'un 1960 yapımı efsanevi Psycho filminin, 1983 yapımı devam filmi. ilk filmde ki kadrodan hemen hemen eksiklik yok, kurgu ve çekim teknikleri aynı tatda. norman batesrolünde tabi ki Anthony Perkins var ve onu izlemesi keyifli. Bu defa, yaptığından pişman olup cezasını çeken ve zihnen de iyiyleşip evi ve Hoteline geri dönen Norman'ın çevresinde meydana gelen cinayetler yüzünden kendisinden şüphelenmesine şahit oluyoruz. Çünkü ölen kişiler hep yakınındakiler. Çalıştığı lokantaki garson kızla arasında da bir yakınlaşma başlar ve kız cinayetleri Norman'ın işlemediğini kanıtlamak için çalışır.

perfect strangers

1986 yapımı, bir dönem trt ekranlarında da yayınlanmış olan muhteşem sitcom. Balki, Akdeniz'in küçük bir Rum adası ülkesi olan Mypos'tan Amerika / şikagoya büyük hayaller ile, çok çok çok çok uzak akrabası olan ve hiç tanımadığı kuzen Larry' ye gelir. Balki, köylü, saf kalpli bir çobandır. Örf ve adetleri medeniyete çok uzaktır. Larry ise bencil, sistemli ve paragöz bir şehirlidir. Hayali ünlü bir fotoğrafçı olmaktır. Larry her ne kadar isteksiz olsa da aralarında birbirlerinin eksiklerini tamamlayacak komik bir ilişki başlar ve bize de gülmek kalır.
Aradan 35 sene geçmiş olmasına rağmen günümüz sitcomlarından daha kaliteli, yadırganmıyor ve keyifle izleniyor. Kuzen Balki'nin hafiften Borat gibi kafa yapısı bazen güldürürken yerlere yatırıyor.

dizi ve altyazı bilgisi için bağlantı:

boyun düzleşmesi

Bilgisayar, tablet, telefon başında çok vakit geçirmek; yatarak televizyon izlemek, uzun süre kitap okumak, kağıt oynamak gibi sık ve düzenli yapılan aktiviteler sonrasında boyun anatomisinde oluşan bozulma. Boyun, ense, baş, sırt, hatta bel ağrısı bile yapmakta. Erken teşhis ile bunlardan kurtulsanız da düzleşmenin geri dönüşü olmuyor. ilk olarak duruşunuzu düzeltmelisiniz; mutlaka dik durmalı ve karşıya bakmalısınız. Hergün en az 2 kere 10 tekrarlı chin tuck ihmal edilmemeli, mümkünse günde 5 - 10 kere ve 5-10 tekrar daha faydalı oluyor. Ayrıca bu konuda tabiri caizse klişeleşmiş şu egzersizler var:

Ellerinizi alnınıza yerleştirin.Başınızı öne doğru iterken aynı zamanda ellerinizle başınıza engel olun. 5 e kadar sayın ve gevşeyin.

Ellerinizi başınızın arka kısmına (ensenize değil ) yerleştirin.Başınızı arkaya doğru iterken aynı anda ellerinizle başınıza engel olun. 5 e kadar sayın ve gevşeyin.

Bir elinizi başınızın yanına yerleştirin.Başınızı elinize doğru yan tarafa itmeye çalışırken aynı anda diğer elinizle başınıza engel olun. 5 e kadar sayın ve gevşeyin. Daha sonra egzersizi diğer taraf için tekrarlayın.

Bir elinizi şakağınıza, diğer elinizi başınızın arkasına yerleştirin.Başınızı şakağınızda olan eliniz yönünde döndürmeye çalışın.Ellerinizle harekete engel olun. 5 e kadar sayın ve gevşeyin. Daha sonra egzersizi diğer taraf için tekrarlayın.

Başınızı yavaşça sağa doğru çevirin.Daha sonra düz pozisyona getirin, 1-2 saniye duraksayın ve sola doğru çevirin.

Başınızı yavaşça öne doğru eğin.Daha sonra düz pozisyona getirin, 1-2 saniye duraksayın ve yavaşça geriye doğru eğin.

Başınızı sağa doğru yatırın.Daha sonra düz pozisyona getirin, 1-2 saniye duraksayın ve sola doğru yatırın.

Yukarıdaki egzersizlerin 10 ar tekrarlı sabah ve akşam olmak üzere günde 2 defa yapılması önerilmekte. Ben bu şekilde rahata kavuştum, fakat dik durmak ve karşıya bakmak alışkanlık olmalı yoksa tekrardan ağrılar başlıyor.

the graduate

1967 yapımı, mike nichols'a en iyi yönetmen'oscar'ını kazandıran, başrolde anne bancroft ile dustin hoffman' ın olduğu, Genç erkek ve olgun kadın ilişkisinin irdelendiği, biraz romatik , biraz komedi biraz da garip bir film.
Benjamin okulunu bitirmiş ve hayata hazır bir delikanlı. Bu sebeple herkes ona bir tavsiye vermekte, benjaminin kafasını allak bullak etmekte, ailesi ise babasının patronunun kızı Elaine ile evlenmesinden yana. Derken patronun karısı bayan robinson ile aralarında bir yakınlaşma başlıyor ve bayan robinson benjamin'i baştan çıkarıyor (bkz: milli olmak). Böylece Benjamin yetişkinliğe adım atmasıyla birlikte akranı Elaine ile yakınlaşmaya başlıyor, metresi sevdiği kızın annesi olunca da iş içerisinden çıkılmaz bir hâl alıyor.
Filmin neredeye geneline hakim olan çaresizlik teması çok iyi işlenmiş; Dustin Hoffman ise daha genç yaşına rağmen ne kadar mükemmel bir oyuncu olacağının sinyalini vermiş. En sevdiğim sahne ilk ilişki sahnesiydi ki yanlış hatırlamıyorsam bu sahnenin doğaçlama çekildiğini okumuştum.

munich

Yönetmenliğini Steven Spielberg'in yaptığı, 1972 Münih olimpiyatları'nda 11 isaril'li atlete düzenlenen suikasti ve sonrasını merkeze alan 2005 yapımı film.
Bir propaganda filminden ziyade herkesin aynı yemeğin suyu olduğunu göreceğiniz bir yapım. Kimilerince söylendiği gibi ne bir islam düşmanlığı ne de yahudi yüceltmesi hakim. Bir katliamla başlayan ama sonu gelmeyen bir başka sıralı ölümlerin doğuşunu anlatan sıradışı bir yapım.

hario mini plus

Kahve ekipmanları üreten ünlü firma Hario'nun, klasik Mini Değirmenini geliştirilerek piyasaya sunduğu, timemore ve comandante gibi üst düzey ve pahalı değirmenler öncesinde kullanabileceğiniz, fiyat ve performans ürünü seramik kahve değirmeni. resmi sitesinden link:
Ben 268 liraya aldım, genelde 260 ve 290 lira arasında satılmakta. Eski şişman alt hazneli öğütücüden kullanıyordum, Malum şişman alt hazneyi elinizle kavrayamıyorsunuz; hario buna çözüm olarak dümdüz boru tipi bir tasarım geliştirmiş, böylece tamamen avucunuza oturmakta. Bu sebeple haznesi de küçük ve bir seferde en fazla 24 gram kahve öğütebiliyorsunuz. Öğütüm derecesini ayarladığımız mekanizma ise eskisinden farklı olarak öğütücü haznenin altına alınmış, ek parçalarla desteklenmiş, klik eklenmiş ve öğütüm esnasında sabit durup sallanmıyor, böylece homojen bir öğütüm elde ediliyor. Öğütücü kolu ise sabitlenmiyor, bu kullanım kolaylığı sağlasa da öğütüm esnasında yerinden çıkabiliyor, elinizden düşebiliyor ki eğer sert bir zemine düşerse hazneye sabitlenen yuva plastik olduğu için kırılır ve çöpe gidebilir; mıknatıslı olsaymış daha iyi olurmuş. Plastik demişken, tamamı plastik fakat fiyatını düşününce bir sorun yaratmıyor; hassas bir ürün bu yüzden kullanırken dikkat etmeli.
Klik ayarını şu şekilde tavsiye ederim:
1-2 klik türk kahvesi, espresso
4-6 klik pour over, filtre kahve makinesi
9-11 klik french press

ted lasso

Amerika nfl liginde ki sıradışı tarzıyla dikkatleri çeken futbol koçunun ingiltere premiere liginde Londra takımlarından birinin başına teknik direktör olarak getirilmesini izlediğimiz, başrolde jason sudeikis'in olduğu 2020 yapımı eğlenceli dizi.
Teknik direktörümüzün futbol konusunda hiç bir bilgisi yok, mantığına göre "ha amerikan futbolu ha avrupa futbolu aralarında ne fark olacak ki" diyerek işe girişiyor. Takım kadrosu ise bir birinden arıza, taktik bilgiler takımın malzemecisinden alınıyor.
Konusu her ne kadar futbol üzerine olsa da öyle maç falan izlemiyoruz, teknik terimlere maruz kalmıyoruz. Sadece bu olanlar neden oluyor anlamaya, takım başarılı olacak mı merak etmeye başlıyoruz. 2020 yılının farklı ve güzel dizilerinden.

Diğer bilgiler ve altyazı takibi için link:

when calls the heart

2014 yılında yayın hayatına başlayıp, yedinci sezonu ike hâlâ devam etmekte olan sevimli dizi.
Elizabeth Thatcher New York sosyetesinden soylu ve zengin bir kız; öğretmenlik hayali için fakir bir kömür madeni kasabası olan Coal Valley 'e yolu düşüyor, öyle ki ne okul var ne de kilise. öğretmenliğini ise mecburen kasabanın barında (bkz: saloon) yapmak zorunda kalıyor. Kendisi ile beraber yakışıklı bir de atlı polis geliyor ve aralarında bir elektriklenme başlıyor; ne var ki genç adam orada kalıcı değil. Kasabanın ise erkekleri maden kazasında ölmüş, kötü yürekli maden sahibi umursamaz ve kadınlar geçinmek için madene inmeliler. Böylece bize de keyifle izlemek kalıyor.

Diğer bilgiler ve altyazı takibi için link

bad education

2019 yapımı, başrolde Allison Janney, Hugh Jackman ve Ray Romano'nun olduğu hbo filmi. herkes tarafından çok sevilen, işinde başarılı, nazik bir okul yöneticisinin asistanın zimmetine para geçirdiği fark edilir. Çoluk çocuğu, kardeşi dahi lüks içerisinde yaşamaktadır. Bahsi geçen beyefendi okul yöneticisinin araya girmesiyle asistanına dava açılmaz, 250 bin dolarlık kayıp üzerine borçlandırılır ve işten çıkartılır. Ne var ki göründüğü gibi değildir; okul gazetesinde çalışan bir öğrenci okulun yıkılıp döküldüğünü fark edince araştırmaya koyulur, faturaları bulur. Yapılan yolsuzluğun milyon dolarları bulduğunu ve okul yöneticisinin de işin içinde olduğunu fark eder...
izlemesi keyifli bir film, hbo yapımı olunca kanal kendi tarzını yine belli ediyor. Eğitim sistemine dair güzel noktalara değiniyor.

watain

1998 yılında kurulmuş, isveç çıkışlı Black metal grubu. Şarkı sözleri, ölüm, karanlık, kaos, satanizm temalı. Müzikal olaraksa yoğun melodik; tüm atmosfer kaotik, karanlık ve klostrofobik öğeler içerip, black metal'i iliklerinize kadar hissetmemize vesile oluyor.
Albümleri ise şöyle:
Rabid Death's Curse (2000)
Casus Luciferi (2003
Sworn to the Dark (2007)
Lawless Darkness (2010)
The Wild Hunt (2013)
Trident Wolf Eclipse (2018)

lonely hearts

2006 yapımı Gerçek bir hikayeden alınmış oldukça sürükleyici ve iyi bir film. Benzer filmlerde hikayenin nereye gideceği belli olmadığı gibi neyin nasıl olduğunu çözmek de size bırakılarak sonuna kadar gidilir ama bu filmde her şey apaçık ortadayken bile izleme gereği duyuyorsunuz. Genel olarak karanlık atmosfer iyi yedirilmiş ve 40 lı yıllar çok iyi yansıtılmış; Jared Leto ve Salma Hayek mükemmel iken John Travolta'nın bir süre sonra baymaya başlayan bunalımda ki dedektif rolü ise sıkıcıydı. Filmin sonu ise anlatılanlar açısından çok başarılı.
Hikayesi şöyle:
1940’lı yılların sonunda Martha Beck ile Raymond Fernandez Amerika’da adı çıkmış “ Yalnız Kalpler katilleriydi.” Onların öldürücü silahı aslında çok basitti. Gazeteye kişisel ilan veriyor. ilana cevap veren terkedilmiş dul kadınlara ilk olarak Ray, kendisini seksi Latin aşığı olarak tanıtıyordu. Böylelikle tuzağa düşen bu kadınları hem dolandırıyor hem de öldürüyorlardı.

rushmore

1998 yapımı, Oldukça garip ve özgün bir komedi. Yönetmen Wes Anderson elinden daha önce de yine garip ve özgün bir yapım olan Royal Tanenbaums çıkmıştı ki yönetmenin çizgisini bozmamasından ötürü belki de o filmin devamı niteliğinde; başka bir mekanda geçen başka hayatlar olarak da bakabiliriz.
Karakterler gıcık ve film genel olarak güldürmekten yoksun görünse bile anlatmak istediğini anlatıyor ve sonuna kadar eğlendiriyor.

Okuldan atılma noktasına gelen Max Fischer'ın Rushmore'dan ihraç edilmeye tahammül etmesi mümkün değildir. Çünkü Rushmore onun sevdiği tek şeydir. Rushmore'a öğretmen olarak atanan Rosemary’i etkilemek için her şeyi yapmaya hazır olan Max'i, Herman Blume’un da bu garip ilişkiye dahil olmasıyla daha da zor günler beklemektedir. Yalnız ama ilginç fikirlere açık bir adam olan Herman, Max'e dilediği konuda maddi desteği vermeyi hazırdır. Ancak iki arkadaşın arası ikisi birden Rosemary'e aşık olunca biraz açılmaya başlar.

the villainess

Orjinal ismi Ak-Nyeo olup aksiyon sahnelerinde kullanılan görüntü teknikleri ve kareografilerle öne çıkan, hikayesi basit ve klişe, sürpriz yapacağız diye işin suyunu çıkaran 2017 yapımı güney Kore filmi.
Açılışta fps kamerası ile bilgisayar oyunu tadında, kızımızın yaklaşık 50 adamı devirdiği ve sonunda kaybettiği bir sahne ile karşılaşıyoruz. Sonra öğreniyoruz ki kızımız çocukluktan beri suikastçi olarak yetiştirilmiş, bugün ise farklı bir görev bekliyor ve bu konuda yeni eğitim ve acılara maruz kalıyor. Nihayet herşeyin zannettiğinden farklı olduğunu öğreniyor ve işler değişiyor...
Aksiyon arayanları fazlasıyla tatmin edecektir. Doksanlar kore sinemasının hikaye temelli sağlam filmlerini arayanlar hayal kırıklığı yaşayacaktır.